şarkılar söylüyor çocuklar


     Sezon içinde yaşadığı sakatlıklardan dolayı Euroleague normal sezonunu 5. Sırada bitiren Fenerbahçe, Panathinaikos ile eşleşti. İlk iki maçı Atina’da oynayacak olan Fenerbahçe’de hazırlıklar başladı.
      Yurtta ilk maçı izlerken yaşadığımız stresi hatırlıyorum. Türk takımlarının 12 sezondur tek bir maç bile kazanamadığı deplasmanda, 25 bin yeşil tişört giymiş taraftarın önünde açıkçası hiç ihtimal vermiyordum, ama ikinci yarı bir yıldız çıktı ve her şeyi değiştirdi. Bogdan Bogdanovic’e tekrar teşekkürler. İkinci maça gelirken kazanacağımızdan o kadar emindim ki; arkadaşlarla gittiğimiz ege sahil şeridindeki bir barda barmen ile iddiaya girmiştik. O gün Bjk-Lyon maçı da vardı, ama taraftarın güveni o kadar yüksekti ki; futbol maçına ancak maç bitince geçilmişti. O maçı ve 2016 Play-Off’larındaki Real Madrid 2.maçını unutamıyorum. Bir türlü Bogdan’ı savunamamaları, tribünün dahi ilk maçtaki gibi o kadar bağırmaması ve tabii ki Pero Antic… Aklımdan gitmiyor.
     Final-Four’a geldiğimizde bir Avrupa basketbolu normlarından olan Vassilis Spanoulis’in eşinin yine hamile olması düşündürüyordu ama kırsal sayılabilecek bir bölgede ağzına kadar dolu bir barda Real Madrid maçını izledikten sonra fikrim değişti. Bu taraftarın bu kadar yüksek inancıyla devrilmeyecek takım yoktu. Final gününe gelirsek o gün yolculuk yaptım ve okuduğum şehre geldim, arkadaşlarla maçı kampüste izlemek için anlaşmıştık. O gün maçın ikinci yarısına kadar ne yaptığımı pek hatırlamıyorum. Öğlenden beri içmeye başladığım biraların da etkisi olabilir bilmiyorum ama çoğu taraftarın da benim geçirdiğim gibi bir gün geçirdiğini düşünüyorum. Maçı konuşmaya bence gerek yok çünkü Real maçı kadar olmasa da bu kadar zorlu bir maç için çok rahat kazandık. Maçın sonunda salonda yakılan meşaleyi hatırlıyorum, gerisi hatırımda değil.
     Son olarak Final-Four’un o sezon İstanbul’da düzenlenmesi belki bu kadar rahat kazanmamızda etkili olmuştur, çünkü gerçekten de iki maçta da rakipler bizim yarımız kadar iyi değildi ve taraftar yeryüzünü inletecek gibiydi. Her zaman konuşulduğu gibi ilk yarıdan 30 sayı yediğimiz sezonlardan sonra peş peşe Final-Four’lar ve üstüne gelen bu şampiyonluk. Udoh’un bir sene öncesinde Berlin’de reklam panosunun önünde çekilen fotoğrafından sonra her şey değişmişti. Belki de Yeni Türkü’nün söylediği gibi ‘‘Bak işte yaklaşıyor fırtına’’
     Zeljko hocam teşekkürler, sen bize eğer yeterli azmi ve sabrı gösterirsek filmin sonunu da izleyebileceğimizi gösterdin.

Yorumlar

Popüler Yayınlar